12 Ağustos 2014 Salı

anekdotlar

*12 Ağustos 2014

*Perseid Meteor Yağmuru vardı. Kalıntıları birkaç gün daha devam edebilir. İlgilileri burdan alalım.

*Bugün bir arkadaşımın çalıştığı radyoya gittim.

*Yayın yaptık beraber, biraz kafamıza göre takıldık. Ama her zaman mum gibi olmamak lazım değil mi.

*Sonra eski bi arkadaşı Güney Kore'den ailesiyle bizi dinlemeye başladı. (İnternet denen meredin artıları vol.1)

*Saat farkından dolayı vakit geç oldu deyip yatmaya gitmeden önce babası bizlere Kore Savaşı'ndaki yardımlarımızdan ötürü teşekkür etti.

Ve olay benim için burada koptu. Okyanus veya kıtalar varken arada, yıllar öncesinde başka insanların yaptığı fedakarlık ve iyiliğin teşekkürünü biz alıyoruz. Ülkemiz ve ecdadımız adına. Unutulmayan eskide kalmayan bazı şeyler var diye bağırıyor resmen Koreli amcamın teşekkürü. İnsanlığı barındırıyor her hecesinde..

Gururlanıyor, insan iyiliğin hala anlamını yitirmediğini görünce umuda kesiyor her yanı...

11 Ağustos 2014 Pazartesi

Lucy.



































Felsefi anlamda çok güzel noktalara bastığı halde buraların üzerinden gitmemesi filmde eksik bulduğum nokta olsa da uzun zamandır sinemaya gidememişken böyle bi aksiyon damardan adrenalin gibi geldi güzel oldu.

Buraya da sert ama yerinde olduğunu düşündüğüm bir eleştiri yazısıyla nazar boncuğu koyuyorum(nazar boncuğu loading)

Yine de bana sorarsanız tüm bu eleştirelere rağmen pişman olmayacağınız bir film, gidin izleyin derim.

Favori repliklerimden bi tanesi
Lucy: Zaman, en geçerli ölçü birimidir.

Her şey bir hipotez de olsa düşünün bi bakalım.

Bi cazip kitap çekilişi.











Okumak için aklınıza not düştüğünüz bir iki kitaba mutlaka rastlayacağınız bu çekiliş, kitap düşkünleri için birebir.

bazenoyleolur’dan kitapzen.com sponsorluğundaki kitap çekilişine katılabilirsiniz. Katılım için; ( burdan buyrun )

Çekilişte yer alan akla not düşülen kitaplar,


4 Ağustos 2014 Pazartesi

Yükte hafif pahada da gayet müspet ama iç dünyaya huzur veren işaretler*

Hayatın akışında giderkene karşınıza çıkan küçük şeyler olur. Eğer dikkatli kimselerdenseniz kurtuluştasınız demektir. Bi dal da Pollyanna ile artık hazırsınız. Küçük şeylerle mutlu olmayı öğrenmişsiniz.

Şu sıralar karşımıza çıkanları dökelim bakalım eteğimizden :)







































Şu meşhur magnetler. Bunu görene kadar beni vuramamıştı hiçbiri. Ama ne demiş biber ''Never say never, bro''







































Ah Nazım'ın Vera'sı benim de Vespa'm. Onlar kavuşmuş ama ben kavuşur muyum bilemiyorum. Yine de evren, onun da bana karşı boş olmadığını bu defteri karşıma çıkartarak göstermiş oldu bence. Çünkü insan ne olursa olsun umut etmeye devam eder. (Yanındaki kalem de çoğu kırtasiyede bulabileceğiniz değişik ölçülerde seçenekleri mevcut olan güzel bi kalemdir, iş görür yani, tavsiye.)



















Ve gelelim OtDergi'nin ağustos sayısına ondan da birkaç işaret topladım. Zaten genel olarak, özel olarak gibi falan feşmekan şeylere girmiyorum. Okuyun kendinizi bulun, sonra arada sevmediğiniz şeyler olsa da olmasa da tiryakiyim der, gelirsiniz kapıya.









































































































































































































































Üstteki de NATAMA'dan nazar boncuğu.



















Ve bu Bebülük'ten yüreğine sağlık arkadaşım...

Bu sefer baya birikmiş haydin hayrını görün selametle*