14 Kasım 2014 Cuma

Herkes aylaktır biraz.

Nicedir okumak istediğim satırlarla tanışma faslını geçtik demleniyoruz şu sıralar...
Yaşadıkça anlatırım ama birazını dökme vakti şimdi.
Aslında çok daha önceden tanışıktık da üçüncü kişiden bilirdim onu...
Başka bir aylaktan dinlemiştim hikayeyi.
Ama insan olan biteni kendi zihniyle ikrar etmek istiyor. Diğer türlüsü yaratılışa ters.
Derken işte biz de kavuştuk herkes gibi ve herkes gibi ayrı düştük.
Çünkü beklediğimi buldum. Söyledikleri zaten çok tanıdıktı. Sanki kendimi ifade edememişim de bir başkası onları söz kalıbına geçirip kitap niyetine elime vermişti.
Ama yıkıldım bir yandan da çünkü bu aylak adam çok cesurdu. Bizim kendi korkaklığımızı yüzümüze vuracak kadar.
Öte yandan bunda garipsenecek pek bir şey yok aslında. Çoğu insan aylak doğar, ama sonra dünyaya kafa tutmak ağır gelir. Kimse Atlas olabileceğine inanmaz derken zihinlerin bir köşesinde sandığa kaldırılır aylaklık...
Daha karmaşık düşünceler var beynimde ama şu an onlara söz giydirmek için çok uygun bir zaman değil. Yine de hiçbir şey söylemeden geçirseydim bugünü belki de kızardı bana B.
 Oysaki kızması için bulması gerekmez mi önce beni?
  Ya da aradığımızı gizlemeli miyiz, dünyanın geri kalanına öğrettiği gibi?


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder