16 Ağustos 2015 Pazar

Önden Kaçan Atlı

Bir kuş havalandı.
Saydın, tam beş kez kanat çırptıktan sonra bırakıyordu kendini.
Bu ritmik hareketin arkasında ne tür bir anlam saklıydı acaba?
İşlevselliğini idrak edebiliyordun; ama görünürün ardında başka kapılar aramak hobindi ne de olsa. Bu sefer de kuşun ardından giden aklın Sisifos ile eşleştirmişti durumu. Onunki bir lanetti, gerçi nihayetinde hakikati de idrak etmişti. Bu açıdan bakarsak, gamsız bir ifade ile, şanslı olduğunu bile söyleyebilirdin.
Peki kuşları kim cezalandırmıştı?
Bu sonsuz döngü de onların lanetiydi. Uçmak, süzülmek ve bir noktada da konmak demekti.
Gidebilir gibi olmak ama ebedi bir gidememişliğe mahkûm edilmekti.
Bu yüzden hep özendin uçmaya.
Taklit ettin onları.
Gazlı balonlar, uçaklar, planörler icat ettin.
Kendi içinde sen de zaten bir lanetliydin, sadece çoğu zaman fark etmedin.
Gözlerin açıkken yummayı öğrendin.
Ne zaman ki tüm nimfler sessizleşti
Toprağın ve suyun huzuru kana bulandı
Üstelik çocuk kanına!
Çocukluk ve yaşlılık arasındaki o 'fidan' gibi yıllarında ölenlerin kanına!
O vakit anlar gibi oldun,
Kaldırmaya niyetlendin gözündeki perdeleri.
Sisifos'un taşının altına sen de sokacaktın elini.
Ah ahmaklar lordu!
Bir böcek gibi yuvana kaçtın gene.
Lanet, tözünde gizlenmiş bir bilgiydi
Kaçarsan kurtulursun sandın.
Kendine rağmen insan olabilecekken üstelik.
Olmalıydın
Olabilmeliydin.
Çünkü içinden çıkamayacağın bu hakikat ebediyete kadar sürerken başka çocuklar da ölmemeliydi.
İçinde kurduğun mahkeme kararıyla önce ızdırabını bireysel müebbete mahkum etmeli, akabinde cezanı çekerken 'duru dünya bilgisi ile harmanlanmış bir vicdan'a yaslanmalısın.
Ayrıca uzun bir yolculuğa çıkmanı da tavsiye ederim.
Yol kenarında göreceğin tek mezarlar, ölümün yalnızca mezarlıklarda kalmasını engelledikleri için bir teşekkürü hak ediyorlar. Durup onlarla konuşmak da isteyebilirsin.
Ve eğer iklimi hoş yerlerden geçersen
Çevrende göreceğin günebakan tarlalarına iyi bak!
Gündüz vakti olmasına dikkat et
Güneş bulutların arkasına saklanana kadar da bekle.
İşte öyle bir anda bak o tarlalara.
Ve kendine bakmayı da ihmal etme.
İyi biri değilsin ama
Hiçbir zaman çocukları öldürecek kadar da kötü olma
İnan bana ebedi lanetin bile
Dökülen tek damla kana değmez.
Ve izahı olamaz.
Yoldayken yağmur da yağarsa
Düşün bunları
Islak toprağın kokusunda söylediklerimin çoğu ve söyleyemediklerim saklı nasıl olsa...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder