29 Aralık 2015 Salı

Sönmüş Kirecin Kıskandığı Kişi

Yorma beni.
Dayanabilirim ama endişeliyim.
Bir gün daha bunu sürdürmek istemezsem diye.
O gün geldiğinde
Önce seni mi yoksa kendimi mi
Vururum bilemem.
Düşen bir çocuğun ağzından çıkan ilk kelime
Elimdeki kartın yasaklarında.
Söylemem bu yüzden
Düştüğüm gibi kalkarım.
Ama ya bir gün kalkmak istemezsem
Diye küçük bir dut kurtçuğu çiğner yüreğimi.
Halbuki saçımın teline gelecek zarara
Kainatı bile yakardın değil mi
Öyle ve değil.
O kadar sönmüşsün ki
Kireç bile halt etmiş yanında
Dünyanın en iyi betonları hayran sana
Kalbin taştan diye değil,
Çünkü kalbin taştan değil.
Bu filmlerdekinden daha dramatik bir temel
Beni bilmediğim uçurumlardan
Yuvarlanmak ister hale getirir,
Bi çok yaftanın malzemesi olmaya gönüllü gönderir.
En büyük meseleleri susarken
Diğerlerini avazım çıktığı kadar
Bağırırken bulurum kendimi.

Dünyanın en iyi betonları hayran sana,
Cehennem kadar sıcak yüreklerimizin üzerine
İkimizin de sonu demek olduğunu bile bile
Bile bile ve bile isteye,
Akmayı seçtiğin için tüm sönmüşlüğünle.

Dünyanın en iyi betonları hayran sana.
Bense her an lanet okuyorum kendini söndürüşüne
Beni söndürüşüne
Lanet okumaktan tiksindiğim halde...
Ki bu bile
Aynı sönmüşlüğün
Maskarası haline geldiğimin bir nişanesi
Kireç tutmuş ellerin dert görmesin.
Bak ve hatırla.

Son damlamı sana kaldıracağım
Sözüm olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder