26 Eylül 2014 Cuma

Hisset & Sorgula





















* kaçılacak en güzel diyar*

   Kaçmak korkaklıktan kaynaklanmaz her zaman. Yüzleşmeyi hak etmeyen onca şey vardır çevremizde. Hayat boyu bu gereksiz duvarları geçmeye çalışırız. Onlara verdiğimiz önemden değildir bu; aksine, dersin "Bu tüplü televizyonu nasıl kurtarabilirim bu parazitlerden?"
 Gençlik bunu yapabileceğin inancıyla geçip giderken hikayenin sonuna gelenler uyarır diğerlerini.. Ama işte 'herkes kendi hikayesini kendi yazacak illaki'.
  Bu bezginlik veya realizm dozunun fazla kaçtığı bir köşe yazısı değil. Konuyu çok daha başka bi yere çekmek üzereyim.
 Gençlik heyecanı, yaşlılık tecrübesi gibi kalıplar da birer kalıp nihayetinde. Genellemelere o kadar bağlanmışız ki, belli bir mantalitede yaşamak o kadar kolayımıza geliyor ki... Hangi sistem yaptı bize bunu? Biz mi yaptık kendimize yoksa? Kuralları, başı ve sonu belli olan oyunu oynamak daha kolayımıza geldi belki de..
  Halbuki emin olmamız gereken tek şey hissettiklerimiz, samimiyetimiz. Gerisi kuru üstü pilav hakikaten! Yarın ne olacağının garantisini ios 8 de bile bulamazsınız. O zaman ne bu bilmişlikler?! Bırakmak gerek kendinden emin maskelerini.. Bizbize yaşıyoruz şu birkaç parsellik dünyada; kimi kandırıyoruz Allah aşkına?! Ne Sen bilirsin ne Ben.. Kuru şüphelecilik değil gelinecek yer.. Hisset ve sorgula.. Geri kalanları yaşarken öğreneceğiz nasıl olsa...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder