6 Temmuz 2014 Pazar

Akşamüstü Gezentisi

Akşamüstleri güneşin bir turunculuğu olur her varlığın atomlarına kadar sinen...Bir merhamet hissi uyanır doğada, öğlenin sıcağından kalma bir mahmurluk göz kapaklarında... Derken çayın yeni çıkan deminin turuncusunda bir muhabbet kaplar her yeri. Ağacı, kuşu, kedisi, insanı konuşur sessizlikle. Severim bu huzuru. Yine böyle bir akşamüstünün peşine takılmış giderken oturdum bir banka. Resim çizerken teknik sahibi biri olabilmenin püf noktası kalıplardan kurtulup gördüğünü çizebilmekmiş. Aklımca bunu yapacağım ve bence kesinlikle kolay bir olay(!). İşte insan büyük konuşmamalı hiçbir zaman ;) Derken gördüğümü çizmeye çalışırken zaman geçiverdi. Yaprakları bile bitiremedim. Yine de çizmenin, açık havanın verdiği huzur bambaşka. O yüzden bir daha diyorum: ''Bazen çekip gidin. Sonra dönersiniz belki.''.



Ağacı severiz*
 ''Şarkılarımızda, şiirlerimizde, sazımızda sözümüzde, kavgada, ölümde hayatın ve kültürümüzün her yerindeyken ağacın kıymetini bilelim.''




Yılda bir kere çıldırır ağaçlar sevincinden
Rabbim ne güzel çıldırır.
Yılda bir kere uzatır avuçlarını yaprak;
Sevincinden titreyerek.
Yılda bir kere kendini verir toprak
Yılda bir kere yarılır bahçeler hazdan
Rabbim ne güzel yarılır.
Biz de bir kere sevinebilseydik
Çiçek açmış ağaçlar gibi çıldırasıya.
Kim bilir belki bir gün sulh olunca
Biz de deliler gibi seviniriz,
Ağaçları ve baharı taklit ederiz
Renkli bez parçalarıyla donatırız şehri
Renkli ampuller asarız pencerelerden
Kim bilir belki bir gün sulh olunca
Biz de çatır çatır çatlarız binbir yerimizden
AĞAÇLAR GİBİ.

Bedri Rahmi EYÜBOĞLU



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder